Yıllardır problemini çektiğim bir konu vardı.
Kitaplığıma bakıp şöyle diyordum; Acaba bu kitabı okudum mu? kitabı elime alıp; aa okumuşum her yeri çizili, acaba bu kitapta benim için önemli olan şeyler neydi. Aa hiçbir şey! Demek ki kitap çok da önemli değilmiş.
Şu soru uzun zaman aklımı kurcaladı. Okuduğum kitapları hatırlayamıyorsam neden okuyorum ki?
Bir sohbet sırasında aklıma gelen alıntıyı referans veremiyorum, bir yazı yazdığımda konuyla alakalı hiçbir fikir aklıma gelmiyor, gelse de referans veremiyorum, hatta çoğu zaman kitabın içeriğini bile bunamışım gibi hatırlamıyorum, lanet olsun adamım.
Sonra aklıma bir fikir geldi. Okuduğum kitapta işaretlediğim (highlight yaptığım) yerleri hatırlayabilmek için bu notları küçük not defterime yazmak geldi. Evet küçük not defterimi yanımda taşıyacak ve hey adamım o iş öyle değil şöyle bir dakika not defterime bakıp, evet buluyorum, böyle işte diyecektim. Ki öyle de oldu.
Gerçekten not almanın faydasını da not almaya başladığım zaman gördüm.
Yıllar sonra anki ile tanıştım. (aralıklı öğrenme sistemi kısaca SRS). Kitabı okurken beğendiğim yerleri acaba aklıma kazıyabilir miyim diye bir soru geldi aklıma. Evet manyakça olurdu. Ankiye bunları birer not (Flash Card) olarak ekledim. Artık Anki ile günlük çalışma rutinim içerisinde kitap notlarımı da gözden geçirebiliyor ve sohbetlerimde okuduğum kitaplardan daha fazla referansa başvurabiliyordum. Hatta kitapların yazarlarını bile referanslarıma eklemeye başlamıştım bir isim tutma problemlisi kişisi olarak :).
Gel zaman git zaman Kindle, normal (gerçek) kitap, vs arasında git gel yaparken neyi nerede tuttuğumun ucu kaçtı. Kindle'da işaretliyordum ama onu ankiye eklemiyordum, ankiye bir şey ekliyordum ama Kindle'da işaretli değildi vs. Not kağıtlarımda aldığım alıntılar Ankiye eklenmiş miydi?
Evet, sonunda benimle aynı sancıları çekmiş birisi (birileri) bu işi adamakıllı bir projeye çevirmiş, dışarıdan import içeriden export edilebilen, birçok kaynaktan beslenen bir uygulama şeklinde karşıma çıktı. Aslında daha önceden de denemiştim Readwise'ı. O zamanlar ama rastgele sonuçları e-posta olarak atan bir modeli vardı. Arkasında SRS, aralıklı öğrenme yöntemi, yani bilimsel bir şeyler yoktu. En son 2022 Nisan ayında yapılan PKM konferansında Readwise'ın kurucusunun bu uygulamaya tekrar değindiği bir oturumu izledim.
Artık tamam dedim. Tekrar denemeye karar verdim ve birkaç kitap ekledim. App'i olsun, maile göndermesi olsun, web sitesi olsun her şey oturmuştu. Tam bir bilgi yönetim merkezine dönmüştü. Arayüzü de tam istediğim gibi, sade idi.
Sonra içini kurcalarken, sadece bana değil başkalarına da faydalı olabileceğimi gördüm. Oluşturduğum highlight listelerine dışarıdan başkaları da abone olabiliyordu. Onlara haftalık bülten göndermek için en beğendiğim kitaplardan okuduğum en beğendiğim yerleri tekrar ederken, onların içinde favorilerime eklediği en değerli öne çıkan şeyleri artık haftalık olarak göndermeye başladım.
Merak eden olursa okuduğum şeyleri paylaştığım şu şeye abone olabilirler. Bana faydası olan şeylerin başkasına da faydası olması kadar keyif veren bir şey yok. https://readwise.io/@mustafasarac (Haftalık bülten şeklinde geliyor, başka bir şey gelmiyor.)
Ayrıca eğer Readwise'ı denemek isterseniz, referanslı linkimi de buraya bırakıyorum. 1 ay bana, 1 ay yeni üye olan kişiye ücretsiz olarak hediye veriyor, link: https://readwise.io/i/mustafa693