Tasarım yapmaya başladığımdan bu güne kadar bir çok firma ve müşteri ile çalıştım. Bu süreçte eskiden yaptığım işlerde müşteriye gösterme aşamasında yaptığım tasarımın revizyon gerektirmesi benim için büyük bir moral ve zaman kaybı oluşturuyordu. İnsan büyük bir sınav verir bu sırada. Bir şekilde tasarım işi bitiyor ama ondan sonra müşterinin geri bildirimleriyle (ki bazen cidden çok sert olabilir) tasarım tekrar şekilleniyor ve bazen de çıkan iş hiçbir şeye benzemiyordu. İş bittiğinde aslında bana ait olan bir tasarım değil, tamamen müşterinin istediği ve tasarımsal olarak bir yere gitmeyen (vizyona sahip olmayan) bir işe dönüşüyordu.
Aşağıdaki sitede çok güzel örnekler var. Bu işleri yapanlar sizce tasarımcı mı? Yoksa müşteri mi?
http://www.badturkishgraphics.com/
Yıllar boyunca bu sorunla bir tek ben karşılaşmadım. Etrafımdaki tasarımcıların da genelde kaderi böyle olduğunu gördüm. Bence kendi aramızda yaptığımız “Yazıyı bir tık aşağı kaydıralım, logoyu bir tık büyütelim” esprileri de bu konuyla birebir bağlantılı. Sorunun kaynağını bulmak ve bunu çözmek için çaba göstermediğiniz sürece de bu hep böyle olacak.
Müşterinin talebi genelde yaptığı işi ya da ürünü ön plana çıkaracak, görsel açıdan dolu bir tasarım görmek oluyor. Tasarımcının yaptığı tasarım ise kendi bilgi birikimiyle hazırlanmış, kendine özgü çizgilerle, referanslarına da koyabilme amacıyla daha fazla üzerine düşünülerek yapılmış bir iş oluyor. Böyle olunca da müşterinin beklediği iş ile tasarımcının yaptığı iş birbirinden farklı oluyor.
Bir ilanın macerası: http://www.youtube.com/watch?v=F0pif2nGfzc
Burada orta noktayı bulmak için çalışması gereken tabi ki daha çok tasarımcı oluyor (Müşteride kendince çok zaman kaybediyor). Parasını ödeyecek olan müşteri elinde sonunda işi alacak. Ama tasarımcı o sırada başka işler yapamayacağından para kaybetmeye başlamış olur.
Sonuç olarak tasarımcının yaptığı iş ne kendi içine siniyor ne de çevresine bu işi ben yaptım diyebiliyor. İşin motivasyonu Para olduğu için bundan yoksun kalmamak için Tasarımcı kendini doğru şeyi yaptığına inandırıyor ve müşteriden gelen bildirimlerle tasarımı içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
Bu çıkmaz bir sokak gibi. Burada artık Tasarımcı bir araca dönüşüyor. Yetkinliğinden daha çok ücreti ödenen bir araç gibi. Kendini para karşılığında müşteriye kullandırtıyor kısaca. Tabi burada her zaman böyle olduğunu söyleyemem. Günümüzde vizyona sahip bir çok başarılı tasarımcı çıkarttığı ürünler ile müşterisini ve şirketini üst düzeylere taşıyor.
Peki bunu nasıl yapıyor? Doğru yaklaşım nedir?. Sizce bu tarz işleri çıkartan bir tasarımcı hangi süreci izlemiştir? Tahir Yüksel‘in ve Rıza Selçuk Saydam‘ın çalışma biçimleri bence güzel birer örnek olacaktır.
Giriş kısmını biraz geniş tuttum ama girişin özetini kısaca anlatmak istiyorum. Bunun nedenini bilmezsek sonucun ne gibi bir etki yarattığını göremeyiz.
Şu an genelde gidilen yanlış yol:
İş tanımı > Tasarım > Müşteri Revizyonları > Kötü Tasarım
Sonuç: Zaman Kaybı, Kötü tasarım, Mutsuz Tasarımcı, Tatmin olmuş müşteri.
Olması gereken yol:
İş tanımı > İşin Detaylandırılması > Taslak Oluşturulması > Müşteri Revizyonları > İyi Tasarım
Sonuç: Zamandan Tasarruf, İyi Tasarım, Mutlu Tasarımc, Tatmin olmuş müşteri.
Bir yemeği lezzetli yapmak için birden çok yol olabilir. Bazı tarifler ve yöntemler lezzetli ve yedikten sonra mutluluk ve hazza, bazıları ise tatsız, kötü gözüken bir yemeğe ve sonra pişmanlığa sebep olan yemekler pişirmeye sebep olurlar. Bizim tarifimiz de hem yapması kolay, hemde sonucu garantili bir tasarıma götürecektir.
Tarifler zaman ilerledikçe daha iyi tariflerle yerlerini değiştirecektir, bu süreç her zaman gelişim aşamasındadır. Tarih boyunca tüm sanatcılar da bu tarz yöntemler kullanarak ürünlerini çıkartmışlardır. Kimse eline renkli kalemleri alıp yukarıdan aşağıya boyayarak kaliteli ürünleri çıkartamaz. Kaliteli çalışmaların altında mutlaka bir eskiz yatar. Belki zaman ilerledikçe aşağıda izlediğim yoldan çok daha farklı, yeni bir yolda da olabilirim.
Eskiz olmadan gidilen bir iş süreci 🙂
Eskiz ile:
Benim yöntemim böyle işliyor. Tabi artık kendi projelerimi yaptığım için müşteride patron da ben oluyorum. Ama yine de süreç değişmiyor. Eskiz ve Mockup kısmında sevdiğim arkadaşlarımdan, tasarım gücünün kuvvetli olduğunu inandığım insanlardan yorumlar almadan nihayi tasarıma başlamıyorum.
Tasarımda başarı bence burada gizli.
Online olduğu için genellikle bu siteyi kullanıyorum.
https://moqups.com/
Taslakları çizdikten sonra ekip ile paylaşmayı deneyin
http://www.invisionapp.com/
Mockup için en eski araçlardan birisi
http://balsamiq.com/
Tasarımlarını yaptıktan sonra yine paylaşarak yorum almaktan çekinmeyin
http://redpen.io
Örnekler https://dribbble.com/search?q=wireframe&s=latest
Konu hakkında daha detaylı bir anlatım
http://webmagazin.co/tasarim-sureci-nasil-olmali/